SENİ ÇOK SEVİYORUM K.Y
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

SENİ ÇOK SEVİYORUM K.Y


 
AnasayfaPortalGaleriLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 ABD-İran savaşında Türkiye

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 438
İL/İLÇE : yalova
İş/Hobiler : yüzme,çatapat,kavga...
Lakap : tospaga
Zopayersin :
ABD-İran savaşında Türkiye Left_bar_bleue900 / 100900 / 100ABD-İran savaşında Türkiye Right_bar_bleue

rep : <div class="js-kit-rating" view="score"path="" title="" permalink=""></div><script src="http://js-kit.com/ratings.js"></script>
Kayıt tarihi : 02/04/08

ABD-İran savaşında Türkiye Empty
MesajKonu: ABD-İran savaşında Türkiye   ABD-İran savaşında Türkiye Icon_minitimeSalı Ağus. 12, 2008 4:40 am

Türkiye kendi içindeki problemleriyle uğraşa dursun Irak’ta artan şiddet olayları ve son günlerde ABD’den gelen, seçime yakın İran’a vurabiliriz, haberleri bizim bir an önce dış politikaya ağırlık vererek ABD’nin böyle bir girişimine karşı tedbir almakta geç kalmamamız gerektiğini gösteriyor.

Çünkü ABD’nin İran’a savaş açma haberleri, gözdağından daha çok, savaşa zemin hazırlama ve dünya kamuoyunu böyle bir duruma alıştırmaya başladığını görüyoruz. Nitekim ABD, Irak’a girerken de böyle bir yol denemişti.

Dick Cheney’in Türkiye ziyareti bu aşamada önemliydi. İran ile ilgili istekleri o zaman Ankara tarafından desteklenmemişti.

Ali Babacan’ın ABD ziyaretinde de Beyaz Sarayın İran konusundaki tutumunu ABD’de çalışan muhabir arkadaşlarımızdan biri ‘Rice; uyarılarımızı ciddiye alın ve İran’a karşı adımlarınızı Washington’ a göre şekillendirin’ gibi bir tepki verince Ali Babacan’ın da şaşkınlığa uğradığını bizlere iletti. Bu sözler ABD ‘nin az da olsa savaş konusunda ciddiyetini gösteriyor.

ABD’nin İran’a savaş açma durumu sadece Rice’ın söyledikleriyle sınırlı değil;

1-Neo-Conlar’dan Daniel Pipes ‘Eğer Obama Başkan seçilirse en erken 4 Kasım en geç 20 Ocak 2009’da ABD’nin İran’ı yerle bir edeceğini söylüyor.

2-Yine bölgede yıllarca CIA için çalışan ve ABD üç başkanına Ortadoğu İlişkileri konusunda danışmanlık yapmış ve İsrail savunma çevreleriyle yakın bağlantılarıyla da tanınan Bruce Riedel;

'İsrailli askeri planlamacılar, bana bunun başarılabilecek bir iş olduğunu söylüyor. Hatta en kötü ihtimalle ABD'nin onayıyla İsrail'in hava saldırısı düzenleyeceği ama sonuçların ABD’nin saldırısından farklı olmayacağı, İsrail'in saldırısı ABD'nin saldırısı olarak gösterileceğini ifade ediyor. Bu durumda da İran’ın hem ABD'ye hem de İsrail'e karşılık vereceğini ateşler içinde bir Ortadoğu göreceğimizi’ dile getiriyor.

Hatta F-22 hayalet uçaklarının İsrail'e satışına da yakın bir dönemde Washington'dan onay çıkacağını da ifade ediyor.

Bilindiği gibi ABD’nin dış politikasını belirlemesinde Evanjelik Yahudi- Hıristiyanlar, Neo-Conlar, muhafazakârlar ve büyük oranda İsrail sağına sadık olan pek çok Amerikalı Yahudi'nin düşüncelerinin etkili olduğu, AİPAC'ın da aralarında bulunduğu grupların da etkin oldukları bilinmektedir. Dikkat edilirse Yahudi ağırlık olan bu gruplar –özelliklede Kutsal Kitap (Armagedon) hikâyesine tutulmuş olan Evanjelikler- ABD’nin bir an önce İran için bir icraat yapmasını istiyor.

İran’ı bir tehdit olarak gören İsrail’in bu aceleciliğinin arkasında yatan iki sebep var. İlki Nükleer Tehlike. İkincisi ise Brack Obama’nın Başkan seçilmesi.

Gerçi ilk planda Obama yenilikçi bir çizgi çiziyordu ama AİPAC’ın düzenlediği toplantıya katılıp İsrail’i öven açıklamalar yapması ve kendini diğerlerinden ayıran özelliğini kaybedip Yahudi desteği almak için onlara methiyeler dizmesi ABD’nin önde gelen entelektüelleri için bir hayal kırıklığı oldu.

Bütün bunlara rağmen İsrail’in şu aşamada Obama’ya pek güvendiği söylenemez. Hatta Obama’nın kazandıktan sonra İran ile masaya oturup problemleri çözmek gibi bir düşüncesinin olduğu bile söyleniyor.

Meseleye bu açıdan bakıldığında Neo-Con Daniel Pipes’in söylediği 4 Kasım-20 Ocak tezi doğru çıkabilir. Büyük olasılıkla ilk planda hava operasyonu düşünülüyor ama İran’ın karşılık vermesi halinde durum ne olur işte onu kestirmek çok zor.

Bush’un İran’a vurması halinde partisinin adayı Mc Cain’in seçimdeki durumu ne olur? Bush bu durumda dikkate alarak hareket eder mi, bilemiyoruz.

İran’a karşı yapılacak bir savaş halinde, kamuoyu Bush Hükümeti’ne yönelik öfkesini arttırıp demokrat başkan adayı Obama’yı desteklemeye yönelebilir.

Ya da Irak’taki radikal örgütleri desteklediği iddiasıyla İran’a yapılacak bir müdahalenin cumhuriyetçi aday McCain’in işine de yarayabilir.

İkinci ihtimal uzak gibi gözüküyor ama Beyaz Saray’da her an her şey olması mümkün.

Konuyu Türkiye açısından değerlendirmeye gelirsek, burada herkesten çok en büyük sıkıntıyı yine biz çekeceğiz.

İsrail’in ABD’yi sürekli zorlaması, ABD’nin de her an vurma ihtimali düşünülerek geçecek olan uzun soluklu bir süreç diplomatik ve askerî bir krizin doğmasına sebep olacaktır. Bu durum bölgede belirsizlik oluşturacağından dolayı en büyük zararı Türkiye görecektir.

Türkiye’nin ABD-İran savaşı çıkması halinde göreceği zararlar;

1-İlk planda petrol fiyatlarının yükselecek olması, kademeli olarak da yükselme ihtimali söz konusu olabilir.

2-Yatırımların durması, Turizm sektörünün darbe yemesi ve Ekonomik krizin derinleşmesi.

3-İran’dan aldığımız doğalgaz konusunda sıkıntılar yaşayacağımız da kaçınılmaz bir gerçektir. Bu kez Rusya’ya yüzümüzü dönecek olmamız da ayrı bir dert.

4-Bununlar beraber ABD ve AB ülkelerinden gelecek olan baskılarla İran’la olan ticaret bağımızda zayıflayacaktır.

5-Savaşın uzaması halinde Türkiye’nin savaşa dâhil edilme sürecinin de başlaması söz konusu olabilir.

Bütün bu olasılıklar incelendiğinde ya sesimizi kesip oturup her söylenene itaat edeceğiz ya da yumruğu masaya biz vurup, sözü biz söyleyecek mührü biz basacağız.

Eğer şimdiden konuşmaya başlamazsak geç kalabiliriz. Çünkü meselenin ikinci bir yönü daha var. ABD İran’a vurmadığı zamanda İran nükleer güç sahibi olacak. Bölgede de nükleer açıdan en güçlü konuma onlar gelecek. Bu durumda bizim için büyük sıkıntılar oluşturacaktır.

Yine ABD’nin ülkemize nükleer silahlarını konuşlandırılması gündeme gelecektir. Böyle bir olayın yaşanması durumun da, dış politikada tamamen bağımlı bir duruma düşme ihtimali de iyice yükselecektir.

Haziran ayı itibariyle önümüzde ki süreçte AKP ve DTP’nin kapatma davası, Yüksek Askeri Şura, 2009 Yerel Seçimler, buna olası Ara ya da Genel Seçimleri de eklersek, bizim başımızı kaldırıp, çıkacak olan olası ABD-İran savaşına zaman ayırmamız zor gözüküyor.

ABD’li bir diplomatın Türkiye için şöyle bir sözü var. Diyor ki; biz ABD olarak Türkiye’yi bir fidana benzetiriz. Eğer kurumaya başlarsa köküne su döker büyümesine yardımcı oluruz. Yalnız fidan dal-budak salmaya, büyüyüp-serpilmeye başlarsa, işte o zaman da köküne çay döker kurutmaya başlarız ki kontrolden çıkmasın.

Bu sözler zannediyorum şuan ki halimizi ortaya koyuyor. Yani derin ABD-Ankara hattı oyununu güzel oynuyor.

Dilerim Irak’ta geç kaldığımız gibi burada da fazla geç kalmadan bir şeyler yapabiliriz…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://zopayersin.yoo7.com
 
ABD-İran savaşında Türkiye
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
SENİ ÇOK SEVİYORUM K.Y :: GÜNCEL :: AKTÜEL-
Buraya geçin: